- belirmek
- 1. to appear, become visible. 2. to become definite.
Saja Türkçe - İngilizce Sözlük. 2010.
Saja Türkçe - İngilizce Sözlük. 2010.
belirmek — nsz 1) Önce belli veya görünür olmayan bir şey ortaya çıkmak, tezahür etmek Karanlıkların ardından birçok adamlar belirerek acayip birtakım eşyalar taşıyor. R. H. Karay 2) Bir düşünce veya durum kesin bir biçim almak, tebellür etmek Kafasında… … Çağatay Osmanlı Sözlük
taayyün etmek — belirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
tebarüz etmek — belirmek, görünmek Senelerden beri bildiğimiz ve aramızda konuştuğumuz şeylerin hiç yalan olmadığı tebarüz etti. Y. K. Beyatlı … Çağatay Osmanlı Sözlük
tecelli etmek — belirmek, görünmek, ortaya çıkmak, zuhur etmek, meydana çıkmak Hacca gitmek emeli onun kalbinde ateşli bir iştiyak tarzında tecelli etmişti. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
tezahür etmek — belirmek Yalnız benim herze devrelerim sık sık tezahür ediyor. A. Gündüz … Çağatay Osmanlı Sözlük
baş göstermek — belirmek, ortaya çıkmak, zuhur etmek, vuku bulmak Bu kış yine, kok kömürü sıkıntısı baş gösterecekmiş. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
örlenmek — belirmek, çıkmak, yükselniek. I, 257, 258bkz: örmek … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
örmek — belirmek, çıkmak, kopmak, yükselmek (bulut). I, 139, 173, 257; III, 398bkz:örlenmek örmek, 172, 173 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
örüşmek — belirmek, yükselmek. I, 186 örmekte yardım ve yarış etmek I, 183 örü tartmak birbirine yard ım etmek III, 382 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
alazlanmak — nsz, hlk. 1) Alazlama işine konu olmak 2) İnsan derisinin üstünde kızıllık veya kızıl lekeler belirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
belirivermek — nsz Anısızın belirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük